file:///C:/Users/osener/AppData/Local/Temp/yandex_5595a10dc0cbe17c.html

istiridye mantar tarifi (oyster mushroom recipe )

bu aralar marketlerde çok sık karşılaştığımız bir ürün istiridye mantar, oldukçada lezzetli olduğunu söyleyebiliriz...

yapımıda çok kolay ...

bir çok şekilde yapabilirsiniz ancak ben bir arkadaşımın oldukça beğenilen tarifini sizlerle paylaşmak istedim...

öncelikle mantarlarımızı bir kapta limonlu suda bekleterek başlıyoruz tarifimize...

mantarları pişireceğimiz tava yada tenceremize biraz zeytinyağı koyup içine 2 diş kadar sarmısak ilave edip kavuruyoruz...

tavamıza 1 kaşıkta un ilave ettikten sonra limonlu suda bekletip yıkadığımız yaklaşık 250 gr mantarı elimizle tel tel bölerek ilave ediyoruz...

tuz, karabiber ve biraz da kekik ilave ettikten sonra kapağını kapatıp pişmeye bırakıyoruz...

kıvamına yada pişme durumuna göre biraz suda ekleyebilirsiniz...
 
afiyet olsun...


kıymalı ıspanak yemeği

kış deyince akla ilk gelen sebze tabiki ıspanak oluyor...

bende yemek pişirmeye yeni başlayanlar için sizlere bugün  ıspanak yemeği tarifi yazayım dedim ...

yemeğimiz için yaklaşık 1 kg. ıspanağı köklerini kesip hepsini alacak bir kap yada leğende önce en az 15 dk. suda bekletmenizi, daha sonra suyu döküp yeni suda biraz sirkeyle bekletmenizi ve en sonda durulayarak kullanmanızı öneririm...

ıspanaklarımız yıkanırken bizde tenceremizde biraz sıvı yağı ısıttıktan sonra içine 2 tane orta boy  kuru soğanı
küp küp ilave edip kavurmaya başlayalım...

soğanların hemen ardından tenceremize ufak parçalar halinde doğradığımız kırmızı biberimizide ilave edip beraber kavurmaya devam ediyoruz...

soğanlar yarı saydam hale gelmeye başladığında tencereye isteğe göre değişken olmakla beraber yaklaşık 100 gr. kıymamızı da ilave edip altını kısıyoruz...

kıymamızı iyice ezerek soğanlarla tamamen karışmasını sağladıktan sonra içerisine 1,5 çorba kaşığı salçamızıda katıp karıştırıyoruz...

salçamızıda ekledikten sonra ıspanaklarımızı doğrayarak tencereye atmaya başlayabiliriz...

bütün ıspanakları attıktan sonra karıştırıp tencerenin ağzını kapatıp kavrulmaya bırakıyoruz...

ıspanaklarımız iyice sündükten sonra üzerine zevkimize göre suyumuzu ekleyip yaklaşık 1 çay bardağı pirincimizide ilave edip pişmeye bırakıyoruz...

üzerine sarmıkla yoğurt ve tercihen yanında turşu ve peynirli makarnayla  lezzetli bir kış menüsü olduğunu düşünüyorum...

afiyet olsun...

mozaik pasta hemde 5 dakikada ...

şöyle yaş pasta kıvamında çok katı olmayan lezzeti bir mozaik pasta yapalım ...

öncelikle yarım paket margarini bir tencerede eritiyoruz...

yağımız erirken 2,5 paket kadar finger bisküviyi (yada 1,5 paket petit beurre )  çok ufalamadan büyük parçalar halinde kırıyoruz...

eriyen yağın içine 25 gr.  kakao, 1 su bardağı toz şeker,1 su bardağı süt ve 1 su bardağı kadar çok ufalanmadan kırdığımız fındık içini ilave edip iyicene karıştırıyoruz...

karışımımız tamamen homojen olduktan sonra içine bisküvilerimizide ilave edip bisküvileri fazla ezmeden iyice yediriyoruz...


sonraki aşamada yaptığımız karışımı kilitli bir kek kalıbına döküp yaklaşık 2 saat kadar buzlukta sonrasında ise buzdolabında muhafaza ederek afiyetle yiyiyoruz...












www.morfill.com

cevizli kaymaklı nefis kabak tatlısı

uzun bir aradan sonra iş güç falan derken bir  kabak tatlısı tarifi yazayım dedim...

hazır mevsimiyken tatlı yiyelim beraber...

(laf aramızda ben akşam yedim )

tarifimiz için benim önerim kabaklarınzın büyük parçalar halinde olması...

zira küçük parçalar bu şekilde pişirince eriyor...

gelelim tarifimize...

öncelikle bize gerekli olan bütün kabakların tabana temas edebileceği karnıyarık tenceresi formunda bir tencere...

bu tencereye 1 kg kabağı yerleştirdikten sonra üzerine 2 su bardağı şeker ve 1 su bardağı su ilave edip kapağını kapatıp kısık ateşte pişmeye bırakıyoruz...

kabaklarımız yumuşayıp pişme kıvamına yaklaştığı zamansa tenceremizin kapağını açıp ocağımızıda mümkün olduğunca harlı hale getiriyoruz...

suyunu çekip karamelize şeker kokusu gelmeye başladığı zaman tatlımız hazır demektir...

üzerine biraz kaymak ve birazda ceviz selptikmi tadından yenmiyo...

mangal tadında kebap yapıyoruz

evde ızgara tarzında ama hiç uğraşmadan 5 dakikada fırına atacağınız bir yemek yapıyoruz ...

bize ne mi lazım ...

2-3 tane patatesi önce elma dilimi doğrayıp bir kaba koyuyoruz...

bu arada fırını da yakıp en yüksek dereceye ayarlıyoruz...

sonra büyük parçalar halinde doğradığımız 2-3 kırmızı biberi ve yine 2 ye böldüğümüz 4-5 tane köy biberini kaba ekledikten sonra bir tane tavuk göğsünüde jülyen şeklinde doğrayıp kaba ilave ediyoruz...

kabımıza bir miktar sıvı yağ bir miktar tuz,karabiber ve kekik ekledikten sonra malzememizi güzelce harmanlıyoruz...

fırın tepsimize yağlı kağıt serip üzerine malzemelerimi yaydıktan sonra fırına veriyoruz...

kızarmaya başlayınca çok kurutmadan fırından çıkarıp mümkün olduğunda bekletmeden afiyetle yiyiyoruz...

not: yemeği yaptım ama resmini çekemedim bununla idare edin artık

kıymalı taze fasulye

aslında burada çok bilinen yemeklerden ziyade fazla yapılmayan yemekleri yazmaya çalışsamda yemek yapmaya yeni başlayanlar içinde bilinen yemeklerdende biraz yazmaya karar verdim...

taze fasulye benim en sevdiğim yaz sebzelerinden biri...

özellikle kılçıksızını bulursanız lezzetine doyum olmuyor...

fasulye pişirirken tembellik yapanlara çok kızıyorum ben aslında...

yumuşak ve lezzetli olması ayıklarken dikine doğranmasından kaynaklanıyor bence ...

yani önce fasulyelerimizin karalarını kopartıp sonrada onları önce 2-3 parça enine sonrada bu parçaları dikine kesiyoruz...

tenceremize yeteri kadar yağımızı koyup içine 2 tane kuru soğanı ince doğrayıp kavurmaya başlıyoruz...

hemen ardından tencereye 2 adet yeşil ve 1 adet kırmızı biberimizide doğrayıp ilave edip beraber kavuruyoruz...

bu arada soğanları ve biberleri kavuruken ocağın altı her zaman harlı olmasına  ve yağ ısındıktan sonra malzemelerin atılmasına dikkat etmek gerekli..

son olarak tepeleme 1 çorba kaşığı salçamızıda katıp biraz kavurduktan sonra yaklaşık 150-200 gr kadar  kıymamızı da ilave edip kıymaları ezerek karıştırıyoruz ki topak topak kalmasın yemeğin içinde ...

üstüne büyükçe 1 domateside doğradıktan sonra fasulyeleride ilave edip karıştırp tuzunu atıp kapağını kapatıp altını  iyice kısıp yavaş yavaş kendi suyunda pişmeye bırakıyoruz...

bu arada kettle yada demlikte suyumuzuda kaynatıyoruz...

fasulyeler iyice yumuşayıp sularını saldıktan sonra tenceremize 2 su bardağı su ilave edip fazulyeler pişinceye kadar az az su ilave ederek pişirmeye devam  ediyoruz ...

umarım güzel olur afiyet olsun...

(yaw arkadaş yemeğin resmini çekememiştim internetten bir resim aşırayım dedim bir kişimi fasulyeyi dikine doğramaz alem toptan tembel olmuş haberimiz yok ...)www.morfill.com

evde kolay kumpir

sabah sabah  aklıma gelmişken sizlere en pratik şekilde evde kumpir tarifi yazayım dedim...

tarifimiz her zamanki gibi çok kolay ...

her kişi için bir adet olmak üzere orta boy  patatesleri 4 e bölüp üzerini geçecek kadar suda haşlıyoruz...

patatesler yumuşayınca suyunu süzüp tenceremizde altı kısık olarak yanmak kaydıyla iyice eziyoruz...

içine bir miktar tuz, tereyağı ve kaşarımızıda ilave edip güzelce karıştırıyoruz...

sosisleri önceden haşlayabileceğiniz gibi isterseniz haşlamadan da direk patatesimizin içine doğrayabilirsiniz...

servis kaselerimize sosisli ve kaşarlı patateslerimizi aldıktan sonra üzerine isteğe göre zeytin,turşu,mısır,rus salatası,mayonez ve ketçap gibi malzemelerden koyarak servis edebiliriz...

afiyet olsun...

maçta fırın patates ve tavuk çubukları

arkadaşlar akşam maç var malum...
maçta da patates yeneceğine göre hemen en kolayından ve en kısasından bir patates olayına girelim...

e patatesleri kucağımıza alıp yerken arda bir ağzımıza tavuk da atalım dersek yanına onuda yapalım...

patates için 3-4 tane taze patatesi bir diş fırçası yardımıyla dışını iyice fırçalayarak yıkıyoruz...

daha sonra elma dilimleri şeklinde doğrayıp derin bir kaba alıyoruz...

üzerinde tamamını yağlanacak kadar sıvı yağ gezdirip, tuz ve karabiber katıp şöyle güzelcede harmanlayıp fırın tepsisine döküyoruz...

fırını en yüksek ısıya ayarlayıp ısındıktan sonra tepsimizi atıp patatesler iyice kızarana kadar pişiriyoruz...

onlar pişerken hemen 1 tane tavuk göğsünü uzun ve ince şeritler halinde (jülyen gibi ) doğruyoruz...

bir kasede 1 yumurtayı iyice çırpıyoruz...

bir tabağada galeta unumuzu koyduktan sonra tercihen çok geniş olmayan bir tencereye 1 parmak kadar sıvı yağ ekleyip  altını iyice açıyoruz...

tavukları teker önce yumurtaya sonra galeteye batırıp yağa atıyoruz ve kızarınca çıkartıyoruz...

patateslerde piştiyse artık ekran karşısına geçme zamanı demektir...

haydi fenerim sen marsilyayı ye bende bir dahaki tarifi fransadan yazayım bizde onu yiyelim...

incir reçeli romantik bir lezzet...

evet yaz arası biraz uzun oldu biliyorum ama tatildi, hadi döndük işti güçtü anca fırsat buldum, hemen yazayım dedim...

tatili her zamanki gibi örenin (milas ören) muhteşem doğası ve deniziyle geçirdik ...

doğası bozulmamış el değmemiş örende köyden bir tanıdığımızın getirdiği incirlerle size bir tarif daha yazma fırsatı buldum...

incir reçeli yaptıktan hemen sonra kapış kapış gitti ve 2 günde bitti ...

bende zaten filminden dolayı sempatiyle yaklaştığımız bu tadı sizlerlede paylaşayım dedim...

tadı damağımızda kaldı ama daha fazla incir bulamadığımız için devamını yapamadık maalesef...

incir reçelinin yapılışı biraz meşakatli ama onuda kolaylaştırmanın yolunu buldum tabiki...

öncelikle mümkün olduğunca sertinden (bulursanız reçellik ama bulmanız biraz zor ) ve küçüklerinden 20-25 kadar beyaz inciri kabuklarını soyarak temizliyoruz...

bir tencereye üzerini 3 parmak geçecek kadar su koyup incirleri kaynamaya bırakıyoruz...

bu arada demliğe su koyup yandaki ocakta onuda kaynatıyoruz...

incirler biraz kaynayıp yumuşamaya başladıktan sonra tenceredeki sıcak suyu süzüp yerine hemen soğuk su koyup (ben musluğun altına alıp yaptım) incirleri elimizle yada bir çorba kaşığıyla hafifçe sıkıp içindeki acı suyu çıkartıyoruz...

tekrar suyunu süzüp üzerine demlikte kaynayan sıcak sudan ilave edip tekrar kaynatıp süzüyoruz...

bu işlemi en az 4 kez tekrarlıyoruz...

tüm bu işlemleri yaparken başka bir tencerede de 3 bardak şeker ile 3 bardak suyu kaynatarak şerbet yapıyoruz...

incirleri işleri bittiğinde 4 tur tamamlandığında süzüp şerbetimizin içine atıyoruz renkleri tamamen koyulaşıp şeffaf kıvama gelene ve reçelde kıvamını alana kadar kısık ateşte kaynatıp kavanozlara doldurup tabiki afiyetle yiyiyoruz...

biraz zor gelebilir ama ben denemenizi öneriyorum.... gerçekten güzel bir lezzet ortaya çıkıyor...

28.Uluslararası Mengen AŞÇILIK FESTİVALİ-1

hafta sonu mengendeydim ...

başta arkadaşım  Olcay Erginay olmak üzere, Erginay ailesinin  konuğu olarak eşimle beraber güzel bir hafta sonu geçirdik....

hem mengenin muhteşem lezzetlerini tattım hemde doğal güzelliklerini yaşadım gerçekten...

bu güzel hafta sonunu tek yazıda yazmak gerçekten zor benim için  ...

bu sebepten yemeklerle mengeni ayrı ayrı anlatmaya karar verdim sizlere...



 mengen gerçekten doğal güzelliklerle dolu bir yer...
insanları gibi doğasına da el değmemiş...
tıpkı yukarıdaki gölette olduğu gibi...
mutlaka ziyaret edip etrafında dolaşmanızı o bolunun saf oksijenini ciğerlerinize çekmenizi öneririm...


mengende çok fazla tesis yok ama hindiba pansiyon gerçekten hafta sonu gelip kalmak için ormanın ve derenin içinde muhteşem bir yer...
işletmecisi hacettepe mezunu bir genç ...
şehirden kaçıp kendini doğal yaşama adamış...
ağaçların altında hamaklar, salıncaklar tamamı ahşap masalar var...
yer yer yerlere atılan kütükler bile oturak olarak düşünülmüş...
bahçede kurulu iki kamp çadırı kendini kamp havasında hissetmek isteyenler için gerçekten ilginç olmuş...



 bu resim aslında bir kabak ....

 bunlarda bu eserleri yaratan aşçı arkadaşlar...
onlar bir kabak yada bir karpuzdan yaptıkları eserlerle katılmışlar aşçılık festivaline...
standlarına hayran kalmamak gerçekten elde değil...

 ve anlaşıldığı üzere karpuzdan yapılma onlarca figür...
gerçekten insanın karpuzları yiyesi gelmiyor resimler bozulacak diye...


mengen aşçılık okulu mezunları derneği başkanı arkadaşım Levent Demirçakmak ve ödüllü aşçı Fehmi Peker ilede bol bol  sohbet etme fırsatı buldum...
bu güzel organizasyona olan katkılarından dolayı hepsini tebrik ediyorum...



 mengen insanı kendine özgü oyun tarzıyla gerçekten çok renkli...
her köşede oynayan köçekleri görmek mümkün...
akşam düzenlenen konserde bolulu sanatçı ramazan çelik ortalığı kırdı geçirdi desem yalan olmaz sanırım...
gençlerin hep birlikte oynadığı bolu oyunları bana keşke bende bolulu olsaydımda onlara katılabilseydim dedirtti gerçekten...


 bu güzel gezinin süprizi ise pazar gününe denk gelen offroad yarışlarıydı...
izlerken gerçekten çok heyecanlı anlar yaşadık...


 şükrüye teyzemin bizlere yaptığı muhteşem yemekleri bir dahaki yazıda anlatacağım ...
dedikleri gibi oklava aşçının tüfeğidir  :)


kuşbaşılı pide

bugünkü tarifimiz biraz pide tarzında...

pidemiz için gerekli olan ana maddemiz hamur tabiki..

hamurumuzu evde mayalayabileceğiniz gibi bir pideciden almak suretiylede yapabilirsiniz...

ben genelde vakit darlığından pideciden almayı tercih ediyorum...

üstü içinse 200 gr. yağsız kuşbaşı et 1 tane büyüğünden domates 2-3 tane köy biberi biraz tereyağı ve sıvıyağ yeterli oluyor...

ben  3 adet pide hamurunu tepsiyi yağlayıp gözelce yayıyorum...

ama daha büyük tepsisi olanlar 4 adet de yapabilirler...

kuşbaşı etlerimi ince ince doğrayıp kalın keskin bir bıçakla zırhla çeker gibi çok küçük parçalara ayırıyorum...

etleri bir kaseye alıp içine yine çok küçük doğradığım biberleri domatesleri de ilave ettikten sonra üzerine tuz karabiber az bir miktar tereyeğı ve birazda sıvıyağ ilave edip iyice karıştırıyorum...

karışımı açtığım hamurun üstüne yayıp 200 derece ısıttığım fırında kenarları kızarana kadar pişiriyorum...

sonra fırından çıkarttığım  pidemin üzerine bir miktarda kaşar rendeleyip fırında kaşarlar eriyinceye kadar demlendiriyorum....

pidenin daha yumuşak olmasını arzu edenler alttaki tepsiye biraz su koyup fırını nemlendirebilirler...

dilimleyip kuşbaşılı pide tadında yanında da soğuk bir ayranla afiyetle tüketebilirsiniz...





ANKARA TAVA

yize lezzetli bir yemekle yayındayız sevgili takipçiler ...

her zamanki gibi ankara tavayıda biraz hileli yapacağız ama tadı aynı olacak merak etmeyin...

bizim için ilk gerekli şey şöyle hafif dirisinden bir pirinç pilavı...

zira pilav lapa olursa etide mundar edersiniz dikkat edin...

tabi pilav diri olacak diye dolma içide yapmayın sadece tane tane olması önemli...

önce  yarım kilo tercihen dana rostoluk eti büyük büyük parçalar halinde doğrayıp bir miktar suyla düdüklüde haşlamaya bırakıyoruz...

etlerimiz haşlandıktan sonra tamamen etin suyundan yapacağımız  pilavımızı üstüne koyuyoruz...(2 su bardağı pirinç yeterli olacaktır... )

pilav pişerken et haşlanırken develer berber iken falan filan bir tencereye sıvı yağımızı koyup içine büyük parçalar halinde doğradığımız 3-4 tane çarliston biberi yada hatta tercihen köy biberini atıp kızartmaya başlıyoruz...

biraz kızarınca içine büyük parçalar halinde doğradığımız 2-3 adet domateside ilave edip beraber çeviriyoruz...

bir kevgir yardımıyla suyun içinden aldığımız etlerimizi sebzelerimize ilave edip biraz tuz biraz karabiber birazda sevgi katıp  kapağınıda kapatıp kısık ateşte biraz demliyoruz...

bu sırada pişmiş olan pilavımızı biraz karıştırıp ortasına bir çukur açıyoruz...

sonra bu çukura etlerimizi döküp kapağını kapatıp dinlenmeye bırakıyoruz...

biraz kendini toparlayınca karıştıp servis ediyoruz...

 afiyet olsun...

yaz türlüsü

yazın bu güzel günlerinde yanında cacık ve pilavla güzel bir türlü yapalım diyorum sizlerde isterseniz...

ben türlüde sebzeleri çiğden sevmiyorum...

biraz daha ağır olmasına rağmen çok daha lezzetli olduğu için kızartarak yapmayı tercih ediyorum...

daha az yiyiyorum ama daha çok keyif alıyorum...

içine koyacağınız malzemeler keyfinize kalmış ancak benim tercihim kabak ve patlıcandan yana...

yemeğimiz için ufak doğranmış az bir miktar kuşbaşı eti düdüklü tencereye atıp güzelce haşlıyoruz...

bu sırada iki adet patlıcan ve iki adet kabağı soyup küpler halinde doğruyoruz...

tercihen teflon tencemize bir miktar yağ koyup içine doğrayıp yıkadığımız ve kuruladığımız sebzelerimizi yağımız iyice ısındıktan sonra koyuyoruz ve kavurmaya başlıyoruz...

bir tane kırmızı biberide kızarttığımız sebzelere ilave ediyoruz...

2-3 tane domatesi, yarım çorba kaşığı tatlı biber salçasını  ve 2 baş sarmısağımızı da doğradıktan sonra kızarmış olan sebzelerimizin içine ilave edip yüksek ateşte biraz onlarıda çevirdikten sonra artık altını kısıyoruz...

bu sırada etlerin haşlandığı düdüklüyü açıp içindeki etleri kevgir yardımıyla alıp yemeğimize ilave ediyoruz...

yemeğimiz hafifçe  sulanacak şekilde etimizin suyundanda ilave edip tuzunuda atarak, kapağını kapatıp pişmeye bırakıyoruz...

lezzetini aldığında altını kapatıp biraz dinlendirip afiyetle yiyiyoruz...




kızarmış dondurma tarifi

kızarmış dondurma yapmak istermisiniz...

çok zor ve değişik görünen bu tatlının tarifini ustasından öğrendik...

tabiki bütün tariflerim gibi buda yapımı kolay bir lezzet...

nasılmı yapacağız...

aldığımız dondurmamızı  yaklaşık avuç kadar toplar şeklinde yuvarlıyoruz...

bir miktar burçak bisküviyi ve biraz iç fındığı rondoda çok fazla un olmayacak şekilde gerekirse ayrı ayrı çekiyoruz...

top şekline getirdiğimiz dondurmalarımızı önce yumurtanın beyazına sonra pekmeze batırdıktan sonra bisküvi ve fındığa iyicene bulayıp dondurucuya atıyoruz...

hiç boşluk kalmamasına özellikle dikkat etmemiz gerekiyor ki kızartırken sızmasın...

ikram edeceğimiz zaman bolca kızgın yağda seri bir şekilde  kızartıp üzerine çikolata sosu dökerek güzelce servis ediyoruz...

afiyet olsun...

patatesli tavuk baget

yaza girmeye başladığımız bu günlerde hepimizin sebzeli yemekleri özlediğini düşünüyorum...

gerçi bizim tavuk domates ve biberli olacak ama kışın ben eve domates ve biber almıyorum, yani onlarıda yaz sebzesi kabul ediyorum...

her besini mevsiminde yemek hem daha lezzetli hemde daha sağlıklı oluyor diye düşünüyorum...

tarifimiz her zamanki gibi çok kolay ama lezzetli...

sulu yemek yemek isteyenler için şöyle ekmeğinizi batıra batıra yiyabileceğiniz bir yemek...

yemeği ben genelde tavuk bagetten yapıyorum ama her türlü parça tavuktanda yapabilirsiniz...

çelik ve derin bir tencereye az bir miktar sıvı yağ koyup içine bagetlerimizi atıyoruz...

sonra 2-3 tane patateside orta büyüklükte küpler halinde  doğrayıp üzerine ilave ediyoruz..

4-5 tane domatesi dörde bölüp onlarıda yemeğimize katıyoruz...

1 tane kırmızı biberi ve 5-6 tane yeşil biberi 2-3 parçaya bölüp onlarıda tenceremize atıyoruz...

üzerine 2 çay kaşığı kekik, tuz ve karabiberimizi ilave edip tencemizin kapağını tamamen kapatıyoruz...

ocağa koyup kısık ateşte şöyle en az 1 saat pişiriyoruz...

tavuklarımız ve sebzelerimiz suyunu salacak , o suda patatesler pişecek...

suyunu tam çektirmeden pişince altını kapatıp afiyetle yiyiyoruz...

soğuk makarna

bugün hem salata hemde özellikle sıcak yaz günlerinde keyifle yemek olarak yiyebileceğiniz bir soğuk makarna tarifimiz var...

aslında hemen hemen herkezin evinde yaptığı bu makarnayı bizim evde pişen şekliyle paylaşmak istedim...

yaklaşık yarım paket makarna bence bu tarif için yeterli oluyor...

ben genelde salyangoz makarna tercih ediyorum içine sos ve malzemeler dolunca yemesi daha lezzetli oluyor...

sosu için şöyle 5-6 çorba kaşığı yoğurda yaklaşık 1,5-2 çorba kaşığı  kadar mayonez katarak başlayabiliriz...

sonrasında 1 kutu 80 gr. ton balığını yağıyla beraber sosumuzun içine döküyoruz ...

bir miktar dilimlenmiş siyah zeytin,bir tane küp doğranmış kırmızı biber ve yine bolca küp şeklinde doğranmış salatalık turşusu yada kornişonu içine ilave ediyoruz...

en son olarakda bir küçük kutu konserve mısırı yıkayıp süzdükten sonra içine ilave edip çok az mikterda tuzuda kattıktan sonra sosumuzu haşlayıp süzdüğümüz ve soğuk suda soğuttuğumuz makarnamız ile harmanlıyoruz...

her zamanki gibi makarnaları fazla haşlamamaya ve soğuk makarnamızı mümkün olduğunda hazırladığımız anda fazla dolapta bekletmemeye dikkat ederek  afiyetle yiyiyoruz...









mengen pilavı hemde işteki şeften

bugün aşçılar diyarı mengenden konuk bir şefimiz var...

kendisi benim gibi evde hobi olarak değil bu işi profosyonel olarak yapan bir şef...

ismail aydın...

yazdığı tarifi aynen sizlerle paylaşıyorum ben ve iş arkadaşlarıma sürekli pişirdiği mengen pilavını sizlerinde  gerçekten lezzetle yiyeceğinizi umuyorum şimdiden afiyet olsun...



MENGEN PİLAVI:

2,5 su b. pirinç
2 soğan
300 gr. kuzu eti
1 kâse mantar
1 avuç ceviz
2 domates
1 tutam dereotu
ayçiçeği yağı
1 çorba kaşığı margarin veya tereyağı
tuz, karabiber, kekik
su
HAZIRLANIŞI:

Tencereye sıvıyağı alın.
Üzerine yemelik kesilmiş soğanın 1 tanesini ve kuzu etini ilave edip kavurun.
Daha sonra kesilmiş mantarı ilave edin, beraber biraz kavurun sonra kabuğu soyulmuş dilimleniş domatesi ilave edip birkaç tur karıştırdıktan sonra su ilave edip pişmeye bırakın.
Diğer tencereye margarin ve sıvı yağı alın. Bir kuru soğanı küçük küçük sıçan dişi tabir edilen biçimde doğrayın.  Üzerine 2.5 su
bardağı pirinci ekleyip kavurun.
Diğer tencerede etli sosu pilavın üzerine alın. Tuz, karabiber az da tarçın ilave ederek kısık ateşte pişmeye bırakın. 
Pilavınız piştikten sonra üzerine ince kıyılmış cevizi, dereotunu
ve kekiği ilave edip servis edin.


vog tavada sebze

artık vog tavalarda mutfaklarımıza  girmeye başladı...

uzakdoğu mutfağının bu çukur tavaları özellikle sebzeleri öldürmeden pişirmekte oldukça başarılı oluyor...

bugün bende vog tavada yaptığım değişik bir sebze yemeğini sizlere yazmak istedim...

vog tavayı ikea dan uygun fiyata temin etmek mümkün bu arada...

bize gerekli olanlar bir kabak bir patlıcan iki yeşil biber bir kırmızı biber bir havuç ve yarım soğan ...

bu noktadan sonrası içinse iki seçenek daha geliyor ..

tavuk yada kırmızı etle yemeğimizi yapabiliyoruz...

jülyen şeklinde doğradığımız etlerimizi daha önceden haşlarsanız pişirmeniz daha kolay olacak ...

tavuk etleri  ilk onları tavaya atıp yağda iyice öldürdükten sonra yemeğe başlarsanız vog tavada pişiyor
ancak kırmızı etler pişmiyor...

uğraşmak istemeyenler  kıymayla yaparak pişmesini sağlayabilirler ama aynı lezzette olmuyor bence...

gelelim yemeğimize...

tavamızın içine öncelikle bir miktar sıvı yağımızı koyup altını ocağımızın gücü yettiğince açıyoruz...

jülyen  şeklinde doğradığımız kabaklarımızı ve patlıcanlarımızı yarım ay şeklinde doğradığımız yarım soğanımızla beraber iyice ısınan yağımızın içine atıp tavamızı sallayarak pişirmeye başlıyoruz...

eğer tavukla yapıyorsak zaten ilk olarak tavukları attık eğer kırmızı etle yapıyorsak sebzelerimiz pişme aşamasına geldiğinde etlerimizi ilave ediyoruz...

tuz ve karabiberimizin yanı sıra tavuk için yarım çay kaşığı fesleğen, kırmızı et için bir çay kaşığı kadar kekik koyuyoruz...

sevenler için bir miktar soya sosununda çok yakıştığını ilave etmek isterim...

servis için önerim burgu makarna...

ben genelde yarım paket kadar makarnayı haşlayıp süzdükten sonra tavama sebzelerimin üstüne ilave edip beraber söteliyorum ama dileyenler tabakta ikisini yanyanada servis edebilirler ...

artık orası size kalmış...





domates çorbası

sizlere bir kolay çorba tarifi daha...

aslında zaten bir çoğunuz biliyorsunuzdur ama birde benim tarifi deneyin bakalım sevecekmisiniz...

çorba tenceremize öncelikle yaklaşık 3 çorba kaşığı kadar unu koyup orta ateşte unumuz pembeleşinceye kadar kavuruyoruz...

laf aramızda ben biraz fazlaca kavuruyorum unu...

sonra ocaktan bir süreliğine alıp yada altını kısıp biraz bekleyip yağını ilave ediyoruz...

unu kavururken tencere çok fazla ısınıyor, amacımız tencerenin ısısını biraz düşürmek...

üzerine 3 çorba kaşığı kadarda salçamızı ilave edip karıştırıyoruz...

ben 2 çorba kaşığı domates bir çorba kaşığı tatlı biber salçası koyuyorum..

biraz daha lezzet isteyenler bu aşamada  bir tane et bulyonuda içine kırabilirler... 

altını tekrar orta ateşe getirdikten sonra çorbamızı bir yandan karıştırıp bir yandan da suyumuzu yavaş yavaş topaklandırmadan ilave ediyoruz...

ben  1 su bardağı süt de ilave ediyorum daha lezzetli oluyor...

tuzunu ve karabiberinide ilave ettikten sonra kaynayana kadar karıştırıyoruz kaynadıktan sonra altını kısıp biraz daha pişirdikten sonra kızarmış ekmek kaşar rendesi gibi ilavelerle servis edebiliriz...


değişik bir yumurta

pazar günü kahvaltıları bir çok ailede hep beraber vakit geçirebildiğimiz yagena zaman oluyor...

insan hep beraber oturup güzel bir kahvaltı yapmak istiyor...

e tabi böyle bir ortam oluncada değişik bir şeyler pişirmek gerekiyor...

bende haşlama yumurtadan bıkanlar için değişik bir tarif yazayım dedim...

öncelikle bir yanmaz tava içine bir çorba kaşığı tereyağını koyuyoruz ...

olmayanlar sıvı yağdada yapabilirler tabiki...

sonrasında evde varsa pırasa yoksa kuru soğandan 2 çorba kaşığı kadar mümkün olduğunca küçük doğranmış şekilde içine atıp kavuruyoruz...

soğan sevmeyenler koymadan devam edebilirler zevke göre yani...

daha sonra yarım hazır yufkayı küçük küçük doğrayıp içine atıyoruz ve beraberce iicene kavuruyoruz...

başka bir kapta 2 adet yumurtayı çırpıp tuzunuda atıp kavurduğumuz karışımın içine katıp karıştırarak pişiriyoruz...

bu noktada yufkaları kavurduktan sonra tavayı biraz kenara alıp soğuttuktan sonra yumurtayı ilave ederek tekrar ocağa almanızı öneririm...

bu arada bu ölçüler 1 - 2 kişilik siz kişi sayısına göre miktarları ayarlayın artık...

tabaklara servis yaparak afiyetle yiyiyoruz...

ıspanaklı pırasalı börek

bugün ayranla çok güzel gidecek gözleme tadında bir börek tarifimiz var..

böreğimiz için 3 adet hazır yufkaya gereksinimimiz var..

tabi iç malzememiz için 1 adet pırasa ve 5 -6 yaprak kadarda ıspanak ve beyaz peynirde gerekli...

harcımız içinse 3 yumurtayı 1 çay bardağı süt ve yarım çay bardağından biraz fazla sıvı yağı birazda tuzla çırpıyoruz...

benim ölçüm ankastre fırın tepsisine göre sizin tepsiniz daha büyükse yufka sayısı ve harcınızı  ona göre ayarlayabilirsiniz ...

genelde bütün böreklerde olduğu gibi öncelike fırın tepsimizi yağladıktan sonra yufkanın 1 tanesini bütün olarak seriyoruz...

sonra bir çorba kaşığı yardımıyla üzerine biraz harcımızdan gezdirip, üzerine yarım yufkayı parçalayarak bir katman olarak seriyoruz...

aynı şekilde yufkanın diğer yarısınıda araya harç selperek serdikten sonra üzerine ince doğradığımız ıspanağımızı, yine ince ince doğradığımız pırasamızı güzelce yaydıktan sonra bir miktar peyniride böreğimizin içi olarak yerleştiriyoruz...

malzememizin üzerine biraz karabiber ve az miktar tuz gezdirip tekrar yarım yufkadan oluşan katlara devam ediyoruz...

son olarak bütün katlar bitince kenardan sarkan yufkaları böreğimizin üzerine kapatıp kalan harcımızla üstünde kuru kısın kalmayacak şekilde ıslatarak 160 derecede ısıtmış olduğumuz fırınımızda iyicene kızarana kadar pişiriyoruz...

gözleme gibi ince ve çıtır bir börek elde edeceğiz...

afiyet olsun...





kremalı fettucini (alfredo)



Bugünkü tarifimiz kaliteli restoranlarda porsiyonunu yüksek meblağlara tüketebileceğiniz fettucini makarna ...

tabi her zamanki gibi daha kolay ve ekonomik yollarıyla yapacağız tarifimizi ama tadı neredeyse aynı olacak inanın...

makarna olarak yumurtalı fettucini makarna alabileceğiniz gibi bence daha hafif ve bizim damak tadımıza daha yakın olan yassı spagetti makarnayı tercih edebilirsiniz...

ben özellikle nuhun ankara makarnasının klasik yassı spagettisini tercih ediyorum gayet güzel oluyor...

bir tencerede makarnalarımız haşlarken bir tavada da jülyen usulü doğranmış tavuk göğüslerini çok az yağla beraber kavurmaya başlıyoruz...

biraz kavurduktan sonra içine tercihen istiridye mantarları  yada bulamadıysanız  normal mantarları doğrayıp ilave ediyoruz...

1 paket makarnaya yaklaşık yarım kg tavuk ve 250 gr mantar yeterli olacaktır...

onlarıda biraz kavurduktan marketten aldığınız bir küçük paket kremayı içine boşaltıp altını biraz kısıp tuz ve karabiber atarak malzememizi krema içinde pişiriyoruz...

harcımızı çok fazla kurutmadan (kurursa biraz su ilave edebilirsiniz) süzüp soğuk suya tuttuğumuz makarnalarımızla harmanlayıp servis tabağımıza alıyoruz...

üzerine rende kaşar peyniri yada permasan peyniri ilave edip  afiyetle yiyiyoruz...

(permasan hediyesi  için dideme çok teşekkür ediyorum :)