file:///C:/Users/osener/AppData/Local/Temp/yandex_5595a10dc0cbe17c.html

kıymalı taze fasulye

aslında burada çok bilinen yemeklerden ziyade fazla yapılmayan yemekleri yazmaya çalışsamda yemek yapmaya yeni başlayanlar içinde bilinen yemeklerdende biraz yazmaya karar verdim...

taze fasulye benim en sevdiğim yaz sebzelerinden biri...

özellikle kılçıksızını bulursanız lezzetine doyum olmuyor...

fasulye pişirirken tembellik yapanlara çok kızıyorum ben aslında...

yumuşak ve lezzetli olması ayıklarken dikine doğranmasından kaynaklanıyor bence ...

yani önce fasulyelerimizin karalarını kopartıp sonrada onları önce 2-3 parça enine sonrada bu parçaları dikine kesiyoruz...

tenceremize yeteri kadar yağımızı koyup içine 2 tane kuru soğanı ince doğrayıp kavurmaya başlıyoruz...

hemen ardından tencereye 2 adet yeşil ve 1 adet kırmızı biberimizide doğrayıp ilave edip beraber kavuruyoruz...

bu arada soğanları ve biberleri kavuruken ocağın altı her zaman harlı olmasına  ve yağ ısındıktan sonra malzemelerin atılmasına dikkat etmek gerekli..

son olarak tepeleme 1 çorba kaşığı salçamızıda katıp biraz kavurduktan sonra yaklaşık 150-200 gr kadar  kıymamızı da ilave edip kıymaları ezerek karıştırıyoruz ki topak topak kalmasın yemeğin içinde ...

üstüne büyükçe 1 domateside doğradıktan sonra fasulyeleride ilave edip karıştırp tuzunu atıp kapağını kapatıp altını  iyice kısıp yavaş yavaş kendi suyunda pişmeye bırakıyoruz...

bu arada kettle yada demlikte suyumuzuda kaynatıyoruz...

fasulyeler iyice yumuşayıp sularını saldıktan sonra tenceremize 2 su bardağı su ilave edip fazulyeler pişinceye kadar az az su ilave ederek pişirmeye devam  ediyoruz ...

umarım güzel olur afiyet olsun...

(yaw arkadaş yemeğin resmini çekememiştim internetten bir resim aşırayım dedim bir kişimi fasulyeyi dikine doğramaz alem toptan tembel olmuş haberimiz yok ...)www.morfill.com

evde kolay kumpir

sabah sabah  aklıma gelmişken sizlere en pratik şekilde evde kumpir tarifi yazayım dedim...

tarifimiz her zamanki gibi çok kolay ...

her kişi için bir adet olmak üzere orta boy  patatesleri 4 e bölüp üzerini geçecek kadar suda haşlıyoruz...

patatesler yumuşayınca suyunu süzüp tenceremizde altı kısık olarak yanmak kaydıyla iyice eziyoruz...

içine bir miktar tuz, tereyağı ve kaşarımızıda ilave edip güzelce karıştırıyoruz...

sosisleri önceden haşlayabileceğiniz gibi isterseniz haşlamadan da direk patatesimizin içine doğrayabilirsiniz...

servis kaselerimize sosisli ve kaşarlı patateslerimizi aldıktan sonra üzerine isteğe göre zeytin,turşu,mısır,rus salatası,mayonez ve ketçap gibi malzemelerden koyarak servis edebiliriz...

afiyet olsun...

maçta fırın patates ve tavuk çubukları

arkadaşlar akşam maç var malum...
maçta da patates yeneceğine göre hemen en kolayından ve en kısasından bir patates olayına girelim...

e patatesleri kucağımıza alıp yerken arda bir ağzımıza tavuk da atalım dersek yanına onuda yapalım...

patates için 3-4 tane taze patatesi bir diş fırçası yardımıyla dışını iyice fırçalayarak yıkıyoruz...

daha sonra elma dilimleri şeklinde doğrayıp derin bir kaba alıyoruz...

üzerinde tamamını yağlanacak kadar sıvı yağ gezdirip, tuz ve karabiber katıp şöyle güzelcede harmanlayıp fırın tepsisine döküyoruz...

fırını en yüksek ısıya ayarlayıp ısındıktan sonra tepsimizi atıp patatesler iyice kızarana kadar pişiriyoruz...

onlar pişerken hemen 1 tane tavuk göğsünü uzun ve ince şeritler halinde (jülyen gibi ) doğruyoruz...

bir kasede 1 yumurtayı iyice çırpıyoruz...

bir tabağada galeta unumuzu koyduktan sonra tercihen çok geniş olmayan bir tencereye 1 parmak kadar sıvı yağ ekleyip  altını iyice açıyoruz...

tavukları teker önce yumurtaya sonra galeteye batırıp yağa atıyoruz ve kızarınca çıkartıyoruz...

patateslerde piştiyse artık ekran karşısına geçme zamanı demektir...

haydi fenerim sen marsilyayı ye bende bir dahaki tarifi fransadan yazayım bizde onu yiyelim...

incir reçeli romantik bir lezzet...

evet yaz arası biraz uzun oldu biliyorum ama tatildi, hadi döndük işti güçtü anca fırsat buldum, hemen yazayım dedim...

tatili her zamanki gibi örenin (milas ören) muhteşem doğası ve deniziyle geçirdik ...

doğası bozulmamış el değmemiş örende köyden bir tanıdığımızın getirdiği incirlerle size bir tarif daha yazma fırsatı buldum...

incir reçeli yaptıktan hemen sonra kapış kapış gitti ve 2 günde bitti ...

bende zaten filminden dolayı sempatiyle yaklaştığımız bu tadı sizlerlede paylaşayım dedim...

tadı damağımızda kaldı ama daha fazla incir bulamadığımız için devamını yapamadık maalesef...

incir reçelinin yapılışı biraz meşakatli ama onuda kolaylaştırmanın yolunu buldum tabiki...

öncelikle mümkün olduğunca sertinden (bulursanız reçellik ama bulmanız biraz zor ) ve küçüklerinden 20-25 kadar beyaz inciri kabuklarını soyarak temizliyoruz...

bir tencereye üzerini 3 parmak geçecek kadar su koyup incirleri kaynamaya bırakıyoruz...

bu arada demliğe su koyup yandaki ocakta onuda kaynatıyoruz...

incirler biraz kaynayıp yumuşamaya başladıktan sonra tenceredeki sıcak suyu süzüp yerine hemen soğuk su koyup (ben musluğun altına alıp yaptım) incirleri elimizle yada bir çorba kaşığıyla hafifçe sıkıp içindeki acı suyu çıkartıyoruz...

tekrar suyunu süzüp üzerine demlikte kaynayan sıcak sudan ilave edip tekrar kaynatıp süzüyoruz...

bu işlemi en az 4 kez tekrarlıyoruz...

tüm bu işlemleri yaparken başka bir tencerede de 3 bardak şeker ile 3 bardak suyu kaynatarak şerbet yapıyoruz...

incirleri işleri bittiğinde 4 tur tamamlandığında süzüp şerbetimizin içine atıyoruz renkleri tamamen koyulaşıp şeffaf kıvama gelene ve reçelde kıvamını alana kadar kısık ateşte kaynatıp kavanozlara doldurup tabiki afiyetle yiyiyoruz...

biraz zor gelebilir ama ben denemenizi öneriyorum.... gerçekten güzel bir lezzet ortaya çıkıyor...